7 Aralık 2009 Pazartesi

Bahçemdeki Kuş: Kızılgerdan


Bird in my garden, originally uploaded by coskunTR.
Evimin bahçesindeki, geçen yıl palamutlarını saksılara ektiğim meşe ve at kestanesi fidanlarından iki tanesini, mahallemizdeki parka çisil çisil yağmur eşliğinde ekmiş eve doğru dönüyordum. Mahallemizin kedilerinden birinin bahçe çitine doğru hızla ve yukarı bakarak seyirttiğini gördüm. Bu kedilerin kuş yakalama ve takip hareketiydi. Kedi beni görünce kaçtı. Bahçe çitine dikkatli bakınca, hanımeli dallarının arasında küçük kuşu gördüm. Gerdanı kırmızı, tedirgin ve ürkek bana bakıyor fakat kaçmıyordu. Hemen eve hanıma seslendim ve fotoğraf makinemi istedim. Bu güzel minik kuş, yakın çekime müsade etti ve adeta poz verdi. Yeni 55-250is objektifimle böylesine yakından kuş çektiğim ilk fotoğraflarımdı ve heyecanlıydım. Aslında yakından kuş çekmek çok zordu ve donanım(Güçlü objektif, Tripod, ışık v.s.) gerektiriyordu. Kuşa zarar vermeden adeta onu avlamış ve güzelliğinin anlarını fotoğraf karelerine hapsetmiştim ama onun özgürlüğünü ve canını almadan. İşte fotoğrafın gücü ve tılsımı...
Kuşun cinsini ve adını Trakuş sitesinden öğrendim. Bu Bir Kızılgerdan. Bizim buraların yerlisi, devamlı kuşlarından. Bu site kuş fotoğrafçılığına gönül vermiş insanların nefis fotoğrafları ve bilgilerle dolu... Kuşun sesini bile dinleyebiliyorsunuz. Dinlediğimde aslında bu kuşun sesine aşina olduğumu fakat daha önce kuşa dikkat etmediğimi anladım. Dikkat etmediğimiz ve bakmasını bilmediğimiz için güzelliklere yabancıyız aslında.


Aynı kuşun diğer bir pozu.


3 Aralık 2009 Perşembe

Sonbahar'da ağaçlar- 2


Trees, originally uploaded by coskunTR.

Sonbaharın son günüydü. Yürümek istedim. Fotoğraf makinemi de alıp yola çıktım. Trafikten ve kalabalıktan uzaktır benim yolum. Ağaçlara doğaya doğrudur. Garip bir sessizlik vardı. Sanki yorgundu doğa, ama hayır- insanlardı yorgun olan. Kurban etmenin huzuruyla çekilmişlerdi evlerine bu son günde. Ağaçlarla çevrili dar bir yolda yürürken ben bozmuştum sessizliği ki, iki sincap hızla tırmandı kavak ağacının güvenli doruğuna. Pür dikkat baktılar bana, geçip gitmem için. Kargalar ve martılar birlikte uçtular gökte. Birbirlerini anlıyorlar mı acaba? Dere boyu caddesinde yürüdüm, melodisini dinledim derenin, taa denize uzanan ve son bulan orada.

Yapraklar hızla dökülüyor yere ve soyunuyor ağaçlar, kışa hazırlık. Ne garip değil mi: Biz tam tersine giyiniyoruz kış gelince. Belediyenin onca anonsuna rağmen dere boyunca atılmıştı, işkembeler, ayaklar, deri kalıntıları. Yaşam ve ölüm...

Yaban çiçekleri orda burda özgürce açmıştı yine de... Bunca hoyratlığına rağmen insanın, az da olsa ümit vardı geleceğe dair...