27 Şubat 2009 Cuma

Gölcük , Yarhisar- müze gemi gezisi

Dışarıda hava çok soğuk ve yağmurlu. Ben henüz bisiklet gezilerime başlayamadım. Bu nedenle eski tarihli fakat güncelliğini yitirmeyecek bir güzelliğe çocuklarımla yaptığım gezinin anlatısını ve resimlerimi sunuyorum...
Kavaklı balıkçı barınağı, arka planda Donanma ve Tersane

25 Şubat 2009 Çarşamba

Yaşadığım Yer

Doğduğumuz bir yer vardır hepimizin, kayda geçer koca kara kaplı defterlere. Sonra, sonra önümüze yollar çıkar ömür denilen sonlu yazgıyı gitmemiz için. Kimimiz seçeriz yolumuzu, ya da seçtiğimizi sanırız. Kimimize yolun bir yerinde dur denir, dur yolcu. Belkide soluklanmak ister bu ruh, barınmak ister, yaşamak ister de doyamaz yaşadığına.
Doğduğumuz yer değişmez ama yaşadıkça değişir herşey...

23 Şubat 2009 Pazartesi

Böbrek taşı - Bölüm. 2

Ertesi gün, 11.Şubat-Çarşamba Derince'ye hastaneye gittik. Cevdet bey'le konuştuk. Filimlere baktı. İsteseniz hemen bir seans yapalım, dedi. Fiyat 650 tl ve özel, kurum anlaşması yok. Tonton bir insan(radyolog,ssk'dan emekli), bana güven verdi, ama yarın sabah geleyim, dedim.
Sabah 0930'da hanımıda yanıma alıp gittim. Hemen kabadan ağrı kesici yapıldı. Minik hemşire -biraz yakar beyefendi, dedi. Ben hiç birşey hissetmedim ve -eliniz çok hafifmiş, dedim. Gülümsedi.
5 bardakta su içtim ve taş kırma odasına indim. Odanın görünüşü aşağıdaki resmin benzeriydi.

Böbrek Taşı - Bölüm. 1

''Taş yerinde ağırdır.'' Bu sözün anlamını en iyi bilenler böbrek taşı düşürenlerdir.
Benim taş düşürme maceram eskiye dayanıyor. Öncelikle taş hastalığının asıl sebebi ırsidir ki bana da annemden mirastır. (Annem tek böbreklidir. Defalarca taş düşürmüş ve bir kez de taş kırdımıştır.) Ben daha önce iki kez taş düşürdüm. Bu taşlar mercimek tanesi tabir edilen 3-4 mm çaplarında taşlardı ve beni 30 yaşlarımda epey kıvrandırmışlardı. Fakat 20 yıldır başka taş düşürmemiştim ve insanoğlu çektiği acıları zamanla unuttuğu için bende unutmuş ve kontrollerimi ihmal etmiştim. Son 8 yıldır doktora gitmemiş ve bununla öğünmüştüm. Ancak içimde bir yerlerde kader ağlarını örmeye devam etmiş ve sol böbreğimde taş oluşturmuştu...

20 Şubat 2009 Cuma

Bisiklet ve Ben

Yaklaşık 2-3 yıldır ciddi anlamda bisiklet kullanıyorum. İş hayatım boyunca 25 yıl hiç bisiklet kullanmadım. Gerçekten büyük kayıpmış. Çünkü bisiklet beni gerçek anlamda sağlıklı yapan ve mutlu eden bir nesne oldu. Bacaklarıma kuvvet geldi, göbek namına birşey kalmadı, stresim kalmadı, farkındalığım arttı.
Gezi ve spor amaçlı bisiklet kullanıyorum. Aynı zamanda civar kasaba ve köylere artık arabamla değil bisikletle gidiyorum.
Daha önce birçok bisiklet gezisi yaptım. Bu gezilerimi sizlerle zamanla paylaşacağım.
Bisiklet kullanımı ülkemizde çok yaygın değil ve genellikle çocuk oyuncağı olarak görülüyor. Ben bu inanışı kendi adıma aştım. Bisikletin ne kadar zevkli bir araç olduğunu, insanın stresini azalttığını, sağlık kazandırdığını, tasarruf ettirdiğini v.s. ben öğrendim ve uyguluyorum.
Darısı herkesin başına...
Benim dağ bisikleti olarak kullandığım ve gezilerimde genellikle tercih ettiğim bisikletimin markası Corratec (alman) ve Delta bisiklet'ten almıştım. Bir de kısa mesafelerde bakkala, komşu kasabalara, köye v.s. giderken kullandığım eski bir şehir (city bike) bisikletim var.
Yaptığım bazı bisiklet gezi yazılarımı buradan okuyabilirsiniz.


19 Şubat 2009 Perşembe

Tanışma - Hoşgeldiniz...

Yeni bir yazı alanı oluşturmaktaki amacım, kendimi ifade etme isteği ve yaşadıklarımın beni izleyeceklerde uyandıracağı ilgiyi merak etmemdir.
Yazdıklarıma ve fotoğraflarıma alacağım geri bildirimler ve yorumlar, beni daha iyiyi oluşturmada destekleyecektir.
Yaşamda, iyi ve güzel olana yol almak ve paylaşmak gerektiğine inanıyorum; umarım herkes birbirinden birşeyler öğrenir de, dünya barış ve huzur dolu olur.
Doğayı, ağaçları, ölçülü olmayı, basit ve acele etmeden yaşamayı, az tüketmeyi, bisikletle gezmeyi seviyorum.
Görüşmek dileğiyle... Bloguma hoş geldiniz...