
Gemi limandan hareket ederdi. Eğer gece ise liman ve şehir ışıkları geminin kıç tarafında kalır, puruvada ise karanlık gemiyi içine çekerdi. Gemi karadan engin denize doğru ilerledikçe, şehir ışıkları ufukta batan güneş gibi kaybolurdu. Gemi denizi yara yara ilerlerdi. Ay gökte yoksa, dolunay değilse, karanlık çok koyu olur örterdi üstümüzü. Böyle gecelerde açık denizde gökyüzüne bakmak sonsuzluğa bakmak gibiydi. Yıldızlar ve samanyolu öyle yakın görünürdü ki, uzansam toplayabilirdim sanki. Tanıdığım yıldızları arardım bir arkadaş gibi, işte kutup yıldızı her zamanki yerinde, sirus, vega, aldeberan, altair, rigel. En sevdiğim orion takım yıldızlarıydı. Onun şekli beni etkilerdi, okyanusta gece vardiyaları zordu. Yıldızlar ve geminin ışıkları, dışarıda engin su çölü...