20 Eylül 2010 Pazartesi

Bisikletle Kandıra Turu...

18.Eylül.2010- Cumartesi günü Kandıra'ya gitmeyi kararlaştırmış olan Fatih ve Soner arkadaşlarıma ani bir kararla ben de katılıyorum. İzmit otogar çıkışında, saat: 11.15'te buluşuyoruz. Soner'le yeni tanışıyoruz. Fatih'le de ilk defa turlayacağız. Hemen kaynaşıyoruz. İkisi de otuzlu yaşlarının başında zıpkın gibi gençler.
Sohbet ederek Kandıra yolu rampalarında asılıyoruz pedallara... Bu rampa, Kandıra F tipi cezaevi görünene kadar sürüyor. Hava çok güzel, yazdan kalma bir gün...
Tırmanışın sonlarına doğru, bisiklet antrenörü M.Bozdemir dostum yönetiminde antrenman yapan Kocaeli Gençlikspor bisikletçileriyle karşılaşıyoruz. İçlerinde kızım da var. Kısa bir sohbet ve hoca tarafından ısmarlanan süt mısırları hızla yendikten sonra, ters yönlerde pedal basmaya devam ediyoruz...

Turumuzun haritası ve yükseklik eğrisi...


Fatih ve Soner yoldalar... Arka planda geçilmiş yollar uzanıyor...

Pedalladığımız  D-605 yolu güzel bir yol, fakat oldukça yoğun araç trafiği var... Yolda tatlı tatlı giderken bisiklet turlarının olmazsa olmazı lastik patlaması piyangosu Soner kardeşimin bisikletine vuruyor. Yol kenarları cam kırıklarıyla dolu...

Kandıra yolunda ağaçların dansı...


Soner ve Fatih Kandıra yolundalar...
Saat: 14.30 gibi Kandıra'ya varıyoruz. Salaş bir büfede, bize katılan sevimli bir Kandıralı ufaklığın eşliğinde peynirli böreklerimizi yiyoruz.
Saat öğleden sonra üçü geçiyor ve biz aynı yoldan geri dönmenin sıkıcı olacağını düşünerek farklı rota arayışına giriyoruz.
Akmeşe üzerinden gitmeyi kararlaştırıyoruz. Bu yolu biliyorum. Daha önceki turumda geçmiştim. Biraz inişli-çıkışlı, rampalı ama araç trafiği hemen hiç yok, yemyeşil ve bol manzaralı nefis bir yol...

Bisiklet sürerken çekilmiş otoportre...

Fatih,  tırmanışa kalkmış giderken...
Issız yollarda giderken,'' Mülkşehsuvar'' köyünü geçince bir karpuz tezgahına rastlıyoruz. Köylünün tarlasının üretimi enfes bir karpuzu oracıkta tüketiyoruz. Sadece 3 lira. Hararet yapmış bünyelerimize ilaç gibi geliyor.
İnişler ve çıkışlarla geçilen yollar, zamanın nasıl geçtiğini unutturuyor. Akmeşe'den İzmit'e kadar olan inişimiz biraz karanlığa kalıyor. İzmit'e yaklaştıkça araç trafiği de inadına artıyor. Şükür ki hepimizin arka flaşörleri var. Bu dar ve karanlık yoldan kurtulmak için hızla tüketiyoruz yolları...
Saat: 19.30 gibi D-100 yoluna ulaşıyoruz. Emniyet şeridi, gündüzü aratmayacak aydınlatma ve dümdüz giden bir yol, Allah ne verdiyse (ya da ne kaldıysa bacaklarda) basıyoruz pedallara... 
Soner'le İzmit'te (Yahya Kaptan'dan) vedalaşıyoruz.
Fatih'le birlikte Gölcük yönüne sapıyoruz. Ben Yeniköy köprüsünde Fatih'ten ayrılıyorum. Fatih karanlığın içinde bisikletiyle kaybolurken, ben de 20.35'te evime varıyorum. Sağolun dostlar...
Yolunuz  açık  olsun...        

Genel Manzara ; Yemyeşil doğa, çalışan üreten köylüler...
Tur bilgileri:
Bisikletle gidilen toplam yol : 144.21 km.
Bisiklet üzerindeki zaman    : 7 saat 08 dk.
Ortalama hız                       : 20.19 kmh.
Maksimum hız                    : 62.25 kmh. 

1 yorum:

  1. Coşkun Abi; katılımınla ayrıca renk ve keyif bulan bu turumuzu bir de senin kamerandan ve yorumunla okuyup yeniden görmek çok güzel. Senin de belirttiğin gibi ilk turumuzdu ve sanıyorum son olmayacak. Dostluğun, yol arkadaşlığın, sohbetin ve PERFORMANSIN harikaydı. Sevgiler, selamlar...

    Fatih ALVER

    YanıtlaSil